PRP, “Platelet Rich Plasma pıhtı hücreleri (platelet) yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması” demektir. PRP yönteminde, pıhtı hücreleri tarafından salınan, tüm yara iyileşmesi ve doku yenilenmesi süreçlerini başlatan sahip büyüme faktörlerini elde edilmektedir. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda, kanımız dokuyu onarmak maksadıyla pıhtı hücrelerini dokuya toplar. Daha sonra pıhtı hücrelerinden büyüme faktörleri salgılanarak onarım süreci başlatılır.
PRP yönteminde hastadan ortalama 8-10 cc kan alınarak özel bir cihaza konulur ve özel bir serum elde edilir. Buradaki amaç hastanın tamamı kendisine ait pıhtı hücreleri ve büyüme faktörleri içeren serumuyla cilt yenilemesi sağlamaktır. Kanda normal pıhtı hücre miktarı ortalama 200.000 /ul’dır. PRP ‘de klinik olarak etki sağlayabilmek için, elde edilen serumda normalin 4 katı (1 milyon/ul) pıhtı hücresi olmalıdır.
Uygulamanın yapılacağı kişiden 2 veya 3 tüp (8-20 cc) kan alınır, santrfüj (çevirme) cihazında pıhtı hücreleri ayrıştırılır. Ayrıştırılan pıhtı hücreleri tüpün içersinde yoğunlaşıp birikir ve PRP denilen bir serum ortaya çıkar. PRP yöntemiyle elde edilen serum cilt altına veya cilt içine minik enjeksiyonlarla verilir. Toplamda yaklaşık 15 dakikalık kolay bir uygulamadır.
Derin kırışıklıklar için, PRP serumu ve kişinin kendine ait thrombin maddesi ile bileşiminden oluşan özel bir karışım cilt altına yapılır. Bu karışım cilt altında jel haline dönüşür. Bu jel yoğun bir doku onarımı süreci başlatarak hacim kayıplarını giderecek bir etki gösterir
PRP ile elde edilen bütün bu içerik tamamen kendisine ait olduğu için, lokal bir allerji riski ve bulaşıcı hastalık riski taşımaz. Ayrıca kanın alınması, pıhtı hücrelerinin ayrıştırılması gibi işlemler steril ve kişiye özel olarak kullanılan malzemelerle yapılmaktadır. Dışarıdan bulaşma riski yoktur. Bunların dışında, verilen pıhtı hücrelerine eklenen hiçbir şey mevcut değildir. Bu nedenlerle bu uygulama güvenilir olarak değerlendirilebilir.
Pıhtı hücrelerinin yoğunlaştırılarak PRP elde edilmesi teknik olanaklarla ilgilidir. Öncelikle pıhtı hücrelerinin bu zenginleştirme işlemi sırasında herhangi bir hasar görmemesi gerekir. Ayrıca zenginleştirme belli ölçülerde olmak zorundadır. PRP yöntemiyle oluşturulan serumda pıhtı hücrelerinin mililitreküpte ortalama bir milyon olması istenir Aşırı zenginleştirilmiş, bir milyondan fazla pıhtı hücresine sahip PRP serumu yara iyileşmesini bozduğu için önerilmemektedir. Bundan başka, bir hastadan elde edilen kan ürününü aynı hastaya geri vermek için etkinlik ve güvenilirliği onaylanmış ürün ve yöntemler kullanılmalıdır. Avrupa Birliği ülkelerinde medikal gereç olarak onaylanmış, CE damgası taşıyan, tüm dünyada kullanılmakta olan ürünler kullanılmalıdır.
Genelde toplam 4-8 ml. PRP elde edilebilir. Elde edilen PRP’nin tamamı kullanılabilir. PRP serumunda tüpün altında kalan kısmı büyüme faktörlerinden en zengin kısmıdır. PRP ile tedavide özellikle bu kısmın cilde verilmesi gereklidir.
Uygulamadan hemen sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkar. Daha sonra ikinci veya üçüncü uygulamadan sonra yani kür uygulandıktan sonra kalıcı bir etki belirgin hale gelir.
Aslında nihai bir sonuç elde etmek amacıyla bir ay aralıkla en az 3 enjeksiyon yapmak gerekir. Daha sonra da her 6-12 ayda bir (hastanın yaşına ve yaşam tarzına bağlı olarak) uygulama sonuçların korunmasına olanak verir.
PRP tedavisinde 3 veya 4 uygulamadan oluşan kürleri her 6 ayda bir tekrarlamak gerekir. Bu durumda uygulanan kürlerin etkisi kalıcı bir gençleştirici etkiye eşdeğerdir. Yani her 3-4 haftada bir yapılacak 3 veya 4 uygulamadan oluşacak bir kür ortalama olarak her yıl tekrarlanmalıdır.
Hastaya kendi kanından üretilen serum verilmektedir. Yapılan işlem basitçe yara iyileşmesi sürecini başlatmak ve hızlandırmaktır. İstenmeyen bir etki ile karşılaşma olasılığı oldukça düşüktür.
PRP uygulaması genel olarak enjeksiyonla yapılır. PRP ile uygulaması çoğunlukla derinin altına yapılır. Deriye hacim kazandırmak içinse daha derin uygulama yapmak gerekir. Ancak bu uygulamalarda çok ince iğneler kullanılması ve dışarıdan sürülen anestezik kremler acı hissini engeller.
Pıhtı hücrelerinin sayısı ikiyüzellibinden az olan hastalarda, kanser hastalarında, kan sulandırıcı alanlarda, hamillerede, emzirenlerde, aktif infeksiyonu olanlarda, kan hastalarında bu uygulama yapılamamaktadır.
Kozmetik amaçlı PRP uygulaması birçok beklentiyi karşılayacak üstün özelliklere sahiptir.
Derimizin yaşlanması aynı yaralanma sürecinde olduğu gibi bazı fiziksel özelliklerini kaybetmesinden kaynaklanır. Bu nedenle derimizi gençleştirmeye yönelik uygulamalarda aslında vücudumuzun bir yarayı iyileştirirken yaptıklarını çeşitli yöntemlerle taklit ederiz. Örneğin lazer, peeling gibi yöntemlerle derimize hafif bir hasar verir ve bu hasarı derimizi hızla iyileştirmek için tetikleyici bir güç olarak kullanırız. Bu tür hasarlar sonrasında büyüme faktörleri salınır ve iyileşme süreci başlar. PRP tedavisinde büyüme faktörlerinden zengin serum doğal bir şekilde ciltte yenilenme sağlamaktadır.
PRP uygulaması hücresel tedavinin uygulama alanlarından yalnızca biridir. Yeni bir yöntem değildir; dental (diş) implantlarla başlayan uygulama alanları estetik tıp, ortopedi, iyileşmeyen yara tedavisi gibi alanlarda hızla yayılmaktadır. Yakın bir gelecekte kronik ağrı tedavisinde, tendon hasarlarında, romatizmal yakınmalarda PRP kullanımına ait çok sayıda bilimsel çalışmanın yayınlanması beklenmektedir.